FONLARDAN BORSAYA DESTEK
Geçen yıl tam da bu zamanlarda doların hızla 18’lere vurmasıyla, kur korumalı mevduat hesapları sisteme sokulmuş ve doların ateşi söndürülmüştü. Ancak dövizin yükselişinin tetiklediği, enflasyon ve faizlerdeki düşüş eğilimi, birikim sahiplerini seçeneksiz bıraktı. Yatırımcılar, ya enflasyonun altındaki faizle satın alma güçlerindeki azalışa, ya da riskli yatırım enstrümanlarında kaybetme olasılığına razı olacaklardı. Yatırımcıların bir kısmı kur korumalı mevduatla yılın ilk yarısında birikimlerini enflasyona karşı koruyabildiyse de, ikinci yarıdan sonra işler değişti. Kur korumalı mevduat hesapları da getiri üretemez oldu. Bunun sonrasında özellikle temmuz ayından sonra borsaya daha hızlı bir para akışı izlenmeye başladı.
BORSAYA GİRİŞLER
Bireysel yatırımcılar borsaya 3 kanaldan giriş yapıyor. Birinci kanal, doğrudan bir aracı kurum veya bankadan yatırım hesabı açarak, borsada hisse senedi yatırımı yapmak. Bu yıl deyim yerindeyse piyasaya akın akın yatırımcı geliyor. Borsada doğrudan hisse yatırımı yapmak, oldukça meşakkatli ve özel uzmanlık gerektiren bir iş. Buna vakit ve emek ayıramayanlar borsaya yatırımın ikinci şekli olan ve profesyonel portföy yöneticileri tarafından yönetilen, yatırım fonlarını tercih ediyor. Böylece yatırımcı hisse senedi seçimi ile uğraşmıyor, piyasa takibi yapmasına gerek kalmıyor ve yatırımını zaman ve emek harcamadan gerçekleştirmiş oluyor. Yatırım fonlarının bir de borsada işlem görenleri var: Bu fonların işleyişi, diğer yatırım fonlarıyla aynı olmakla birlikte bir hisse senedi gibi borsada işlem görüyor. Hisse senedine yatırım yapan borsa yatırım fonları sayesinde tek tek hisse senedi yatırımı yapmaktansa, aynı anda pek çok hisse senedine, yatırım yapılmış oluyor. Ancak borsa yatırım fonları da zaman ve emek gerektiren yatırımlar. Her gün ne zaman alınıp-ne zaman satılacağı üzerine kafa yormak gerekiyor. Bu yüzden doğrudan hisse yatırımı yapmayanların daha çok TEFAS’ta işlem gören yatırım fonlarını tercih ettiği görülüyor.
Bireysel yatırımcıların borsaya yatırım yapmasının üçüncü yolu ise bireysel emeklilik sistemine girerek, hisse fonlara yatırım yapmak. Her ne kadar bireysel emeklilik sistemi uzun vadeli bir yatırım olsa da, enflasyon karşısında panikleyen yatırımcılar, devlet katkısının da cazibesiyle sisteme giriyor ve hisse senedi fonları yoluyla, borsaya yatırım yapıyor. Kaç yatırımcı bu amaçla BES’e girdi bilinmiyor ama yılbaşından bu yana gönüllü BES ve OKS’ye girenlerin sayısı 1,2 milyon kişiye ulaştı.
FONLARIN KATKISI
Geçen yıl 30 aralıkta hisse senetlerinin piyasa değerleri toplamı 2,180 milyar lira iken bireysel emeklilik havuzunda yaklaşık 31 milyar, yatırım fonları tarafında ise 34 milyar liralık hisse senedi söz konusu. Yani toplamda 2,180 milyarlık piyasanın 65 milyarı yatırım fonu ve bireysel emeklilik havuzundaki hisse senetlerinden oluşuyor. Geçen yılsonunda bireysel emeklilikteki hisse yatırımları ile yatırım fonu tarafındaki hisse yatırımları birbirine çok yakın. Bugüne geldiğimizde hisse senetleri piyasasının değeri 6,110 milyara ulaşmış. Yani piyasa neredeyse 3 kat büyümüş. Peki, yatırım fonu ve BES’teki hisse yatırımları ne kadar büyümüş, diye bakıldığında; toplamda 230 milyar liralık bir hisse yatırımı söz konusu. Bunun 94 milyarı bireysel emeklilikte, 136 milyarı ise yatırım fonları tarafında.
BES VE YATIRIM FONU FARKI
Bireysel emeklilik sisteminde hisse yatırımı yapan fonlar ile yatırım fonu tarafındaki hisse fonlar arasındaki en önemli fark vade ve alım-satım sınırlamasında ortaya çıkıyor. Bireysel emeklilik tarafında yatırımcılar daha uzun vadeli davranırken, yatırım fonu tarafındakiler, piyasa şartlarına uyarak, hızla hisse senedi yatırımlarını sonlandırabiliyor. Yani hisse fon yatırımcıları, trendden faydalanmak için dilediği kadar alım-satım yapabilir. Herhangi bir sınır yok. Halbuki BES tarafında yılda 12 kez fon dağılım değişikliği yapılabiliyor. Bu da BES yatırımcılarını daha uzun vadeli düşünmeye yönlendirerek, hisse yatırımlarına devam etmelerini sağlıyor. Diğer taraftan bireysel emeklilik katılımcılarının yaklaşık yüzde 90’nı fon dağılımı değişikliği yapmadığından, son dönemde BES’e girenlerin çok büyük bir kısmının hisse senedi fonlarında yatırımlarına devam edeceğini varsayabiliriz. Bu nedenle BES’teki hisse senedi yatırımlarını sürekli olarak üst üste biriken bir tortu gibi düşünebiliriz. Tortu sürekli yükselecek ve yatırım yapılan hisselerde, arzın giderek daralmasını sağlayacaktır.
HİSSELER TORTU GİBİ BİRİKİRSE
Halen büyüme döneminde olan BES’te bir tortu gibi birikmeye devam edecek olan hisse senedi yatırımları, muhtemelen aşağı gelişlerde de piyasaya destek sağlayarak, bir yastık gibi düşüşleri yumuşatabilir. Tabi ki, 6 trilyonluk piyasada BES’teki 94 milyarlık hisse senedi yatırımı çok küçük bir rakam gibi görünüyor. Ancak sisteme giren katkı paylarının sürekli arttığı ve hisse yatırımlarının oranının da yükseldiği göz önüne alındığında, bireysel emeklilik sistemi piyasalardaki dengeleyici rolüne de kavuşmuş olacaktır.