BES’TE AVUSTRALYA MODELİ

BES’TE AVUSTRALYA MODELİ

Son dönemde BES ile ilgili çalışmalar arttı. Özellikle OKS tarafında gözlenen yüksek çıkış oranları sistemin iyileştirilmesi gerektiği konusunu düşündürüyor. Türkiye Sigorta Birliği ve Hazine Müsteşarlığı neler yapılabilir sorusu üzerine çalışıyorlar. Öneriler alınıyor, farklı senaryolar tartışılıyor. Basına yansıyanlar arasında cayma süresinin 3 yıla çıkarılması veya sistemden çıkışların kısıtlanması konusunda öneriler, çalışmalar olduğu anlaşılıyor. Mademki iyileştirme konusunda arayışlar var, dünyadaki en iyi emeklilik sistemine sahip ülkeler arasında yer alan Avustralya’da, sosyal güvenlik modeli nasıl çalışıyor bir göz atalım.

Avustralya’da da, bizdeki gibi 3 katmanlı bir sosyal güvenlik sistemi uygulanıyor. Kamu sosyal güvenlik sistemine ilave olarak 1992 yılında ‘Süper Garanti’ adı verilen zorunlu özel emeklilik sistemi kurulmuş. Bu sisteme geçiş için, öncelikle kamu, işverenler ve işçi sendikaları aralarında anlaşıyorlar. Bu sistemde de aynı bizim OKS’deki gibi, işverenler çalışanlarını sisteme dahil ediyor ve kural olarak bu sistemden, emekliliğe kadar çıkış mümkün değil. Bütün işverenler çalışanlarını sisteme dahil etmek için ya bir fon kurmak, ya da sistem dahilinde yer alan fonlardan çalışana bizdeki standart fonlara benzer bir ‘mysuperfon’ fonu sunmak zorunda. Çalışanlar isterlerse gerek kamu, gerek özel sektör tarafından kurulan fonlardan da tercih yapabilir, ya da kendisi fon kurabilir.

Bir işveren yanında çalışmayan, kendi işinin sahibi olanlar, gönüllü olarak sisteme girip katkı payı ödeyebiliyor. Ancak kendi işini yapanlar için herhangi bir zorunluluk söz konusu değil. 

KATKI PAYINI İŞVEREN ÖDÜYOR

Avustralya zorunlu özel emeklilik sisteminin bizim OKS’den en önemli farkı, işverenin çalışanı adına katkı sağlamasıdır. Sistem ilk çıktığında maaşın %3’ü olan katkı payları, yıllar itibariyle artış göstererek %9,5’a ulaşmış durumda. İşveren genellikle aylık periyodlarla katkı payını çalışanın emeklilik hesabına aktarıyor. (Bizdeki işveren grup emeklilik sözleşmelerinin Avustralya sistemine daha yakın olduğu söylenebilir. İşveren grup emeklilik sözleşmelerinde de işveren çalışan adına katkı payı ödüyor. )

Mevcut durumda, Avustralya’da işveren çalışan adına, kendi kurduğu veya çalışanın tercih ettiği fonlara, çalışanın ücretinin %9,5’u oranında katkı payı ödüyor, çalışan da arzu ederse istediği zaman gerek işveren üzerinden, gerekse de kendisi doğrudan ek ödeme yapabiliyor. Böylece çalışan sisteme yatırdığı extra katkı payı nedeniyle, gelir durumuna göre, vergi teşviki hak ediyor.

İşverenin katkı sağladığı bu ‘Süper Garanti’ sisteminde çalışanlar ana kural olarak emekli oluncaya kadar sistemden çıkamıyor. Bu sistemde katkı payı işveren tarafından ödendiği için, çalışan aklına ‘estiğinde ben sistemden çıkıyorum’ diyemiyor. Ancak sistemden çıkış için ağır hastalık veya finansal zorluk gibi nedenler ileri sürülebiliyor.

 FON ÇEŞİTLİLİĞİ

Avustralya’da bireysel emeklilik sisteminde çalışanlara işveren tarafından ‘mysuper’ olarak adlandırılan bir fon sunuluyor. Ancak katılımcı çok değişik kurumlar tarafından kurulan ve yönetilen fonlara yatırım yapabildiği gibi kendisi de fon kurabiliyor. Sistemde yer alan fonlar şöyle özetlenebilir:

-Çalışan fon seçimi yapmaz ise işveren ‘MySuper’ olarak bilinen ve bizdeki karşılığı ile standart fonlara benzeyen bir fon öneriyor. My Super hesapları aynı zamanda sakatlık veya gelir koruması gibi sigorta hizmeti de veriyor.

-Kamu çalışanlarına sunulmak üzere ‘Kamu Super Fonları’ var. Bu fonlar devlet tarafından yönetiliyor ve tüm kamu çalışanlarına sunuluyor.

-Belirlenmiş sektörlere yatırım yapan ‘Sektör Fonları’nın çoğu, sendikalar tarafından kurulmuş ve kar amacı gütmüyor. Bu nedenle bu fonların giderleri düşük. İşverenlerin çoğu ‘my super’ fonları için sektör fonlarını çalışanlarına sunuyor.

-Finansal kurumlar tarafından, kar elde etme amacıyla kurulan ve yönetilen ‘Perakende Fonlar’ yatırım danışmanlığı hizmeti de veriyor. Bu fonlarda giderler nisbeten yüksek.

-İşverenlerin çalışanlarına sunmak için kendi kurduğu ‘Kurumsal Fonlar’ mevcut. Ancak işverenlerin giderek daha çok sektör ve perakende fonlarını çalışanlarına sunması nedeniyle, kurumsal fonların payı giderek azalıyor.

-Çalışanların kendi birikimlerini yönetmek üzere kurdukları ‘Öz yönetimli Fonlar’ ise en fazla 4 katılımcıdan oluşuyor. Bu fonların yönetim stratejisi tamamiyle çalışanların kendi tercihlerine göre oluşturuluyor. Bağımsız denetçiler ve Avustralya Vergi İdaresi tarafından denetlenen bu fonlar Avustralya emeklilik fonlarının en büyük kısmını oluşturuyor.

Ayrıca özel emeklilik sistemi içindeki fonların yanında, teşvik edilen özel mevduat hesapları da bulunuyor. Yani sistemdeki yatırım araçları çeşitlendiriliyor.

HİSSE FON ZAMANI MI?

HİSSE FON ZAMANI MI?

İKİNCİ BAHARINI YAŞAYANLAR ARTIYOR

İKİNCİ BAHARINI YAŞAYANLAR ARTIYOR