SUÇLU AYAĞA KALK

SUÇLU AYAĞA KALK

Bu yıl BES katılımcılarından bir homurtu yükseliyor. Kimse getirilerden memnun değil. Hisse senedi fonuna yatırım yapan da, faizli fonlara yatırım yapanlar da şikayetçi. Özellikle bu yıl devlet katkısı fonlarının getirilerini bırak, bir de anaparadan eksilmeler olunca şikayetler arttı. Haksızlar mı? Asla, çok haklılar. Gerçekten de, bu yıl neredeyse eurobond ve altın dışındaki bütün fonlar reel olarak zarar ettirdi. Peki, bunun nedeni fonların kötü yönetilmesi mi, katılımcıların fonlarının dağılımını değiştirmemesi mi, yoksa ekonominin genel gidişatından kaynaklanan olumsuzlukların fonlara yansıması mı?

MİLYONLUK GİRİŞLER

Gelin önce 2013 yılına gidelim. %25* devlet katkısı uygulamasının başladığı yıla. Yıl bazında sisteme en yüksek girişin olduğu yıl 2013.  Bir milyonu aşkın yeni katılımcı girmiş sisteme. Girmiş ama, yandaki grafikte de göreceğiniz gibi, tam da o yıl faizler ve enflasyon dip yapıp, yönünü yukarıya döndürmüş. Ee, ne var bunda diyeceksiniz. 2009 yılından 2016 yılı sonuna kadar sisteme giren yaklaşık 5 milyon katılımcının katkı payları %12’nin altında faizi olan yatırım araçlarına yönlendirilmiş. Ama işin asıl ilginç tarafı bu dönemde sisteme giren katkı payları halihazırda sisteme yatırılan toplam miktarın yaklaşık ¾’ü. Yani sisteme giren katkı paylarının çok büyük bir kısmı faizi düşük yatırım araçlarına yönlendirilmiş. Kalanı da zaten faizler yükselirken sisteme girmiş. O dönemde portföylere alınan yatırım araçlarının vadesine dair bir bilgi yok elimizde. Bir kısmı muhtemelen itfa olmuştur ama portföylerde kalan kısmı yükselen faiz ortamında, portföylerin getirisini halen olumsuz etkilemeye devam ediyor. 

FAİZLERİN YÜKSELEN TRENDİ

Yurtdışında BES’in başarısını etkileyen en önemli faktörlerden birisi düşük enflasyon ve düşük faiz ortamı. Ama bundan daha da önemlisi enflasyon ve faizlerin istikrarlı görünümü. Bizde de 2003 yılında BES başladığında faizler %50’lerden aşağı doğru geri çekiliyor. 2013 yılına kadar süren geri çekilme döneminde, gerçekten de BES fonları reel getiri sağlıyor. Ne zaman ki faizlerin trendi yukarıya dönüyor, işte o zaman fonlarda getiri şikayetleri başlıyor. Çünkü sistemde biriken katkı paylarının yaklaşık 3/4’ü faizlerin dipte olduğu dönemde sermaye piyasalarına aktarılıyor. Faizlerin yukarı yönlü hareketi, düşük faizden fon portföylerine giren yatırım araçlarının değer kaybetmesine dolayısıyla fonların getirisinin düşmesine neden oluyor. Evet, halen az da olsa getiri var ama, reel getiriden söz etmek mümkün değil.

PASİF FON YÖNETİMİ

BES’te fonların portföyüne alınacak varlıkların ne kadar olması gerektiği her fon grubu için ayrı ayrı tanımlanmış. Örneğin hisse fonlar portföylerine en az %80 oranında hisse senedi almalı. Kamu borçlanma araçları fonları yine en az %80 oranında kamu tahvili ve bonosuna sahip olmalı portföyünde. Kamu dış borçlanma araçları fonları en az %80 oranında kamuya ait eurond yatırımı yapmalı. Böylesi bir portföy yapılanmasının kolaylıkları da var. Katılımcılar hangi fonların portföyünde hangi yatırım araçlarının olduğunu bilerek fon seçimi yapıyor. Varlıkların gelecekte hareket etmesini beklediği yöne göre, fon dağılımını oluşturabiliyor. Ancak bu fon yapılanmasının olumsuzlukları da var. Portföy yöneticisine çok fazla hareket olanağı vermiyor. Portföy yöneticisi fonun içeriğindeki varlık fiyatlarının aşağı doğru geleceğini bilse bile, portföyde varlık azaltımına gidemiyor. %80 oranının altına inemiyor. Hatta sisteme katkı payı girişi devam ettikçe fon portföyündeki varlıklardan alım yapmaya devam etmek zorunda kalıyor.

DEĞİŞKEN FONLAR

Portföy yöneticisine fon yönetiminde insiyatif veren fonlardır, değişken fonlar. Mevcut durumda sistemdeki fonların yaklaşık 1/4’ü değişken fonlardan oluşuyor.  Değişken fonların içerisinde dövize endeksli olup,  %40 getiri sağlayan da var,  % 20 zarar ettiren de. Geçtiğimiz yıl değişken fonlar ortalama olarak yaklaşık %10 getiri sağlamış. Enflasyonun %20’lere ulaştığı bir ortamda demek ki, değişken fonlar da reel olarak yatırımcısına kaybettirmiş. Dövize endeksli yatırım araçlarının dışında bütün yatırım araçlarının zarara döndüğü bir ortamda, portföy yöneticileri değişken fonlarda, aktif fon yönetimi yapmamışlar veya yapamamışlar.

SİSTEMDEN ÇIKIŞLAR

İşin en kötüsü de ne biliyor musunuz? Faizlerin en yüksek olduğu dönemde sistemden çıkışların artması. Yani zararın realize edilmesi. İyi tarafı ise, halen sisteme katkı payı ödeyenler sayesinde yüksek faizli yatırım araçlarının portföylere alınıyor oluşu. Şimdi gelecekle ilgili bir umudumuz var. Önümüzdeki dönemde olası şekilde faizlerin düşmesi BES fonlarını olumlu etkileyecek ve getirilerin artmasını sağlayacaktır. Borsada geçen hafta bankalar öncülüğünde yaşanan yukarı yönlü hareketin de arka planında bu beklenti yer alıyor.

*22 Ocak 2022 Cumartesi ve 31727 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 4632 sayılı Bireysel Emeklilik Kanunu’nda yapılan değişiklik ile devlet katkısı %25’ten %30 çıkarıldı.

OTOMATİK KATILIMA KİMLER KATILIYOR?

OTOMATİK KATILIMA KİMLER KATILIYOR?

PORTFÖY YÖNETİMİNDE GÜÇ BİRLİĞİ

PORTFÖY YÖNETİMİNDE GÜÇ BİRLİĞİ