BES YATIRIMINI DALGALARDAN KORUMAK
Son iki ayda petrol fiyatlarındaki düşüşle başlayan finansal fırtına corona virüsün bütün dünyaya yayılmasıyla devam ediyor. Dünyanın her yerinde piyasalar aşırı volatil, istikrarsız. Üstüne üstlük evlere kapanan tüketiciler ve faaliyetine ara veren veya durduran işletmeler nedeniyle ekonomilerin küçüleceği ve istihdam kaybı beklentisi oluştu. Bu beklenti doğrudan hisse senedi piyasalarında satışları yoğunlaştırırken, FED’in piyasalara sınırsız likidite vereceğini açıklamasıyla sabit getirili menkul kıymet tarafında da istikrar kayboldu. Tarihte ilk defa petrol fiyatları negatif bölgelerde. Güvenli liman olarak adlandırılan altında ise piyasalardaki satış dalgasının yarattığı likidite sıkıntısı bir yandan, dolar/TL’deki yükseliş diğer yandan aşırı volatil bir yapı oluştu. Gelinen noktada piyasalarda fırtına başladığından beri bir türlü denge oluşmuyor, bütün yatırım enstrümanları volatiliteden etkileniyor.
RİSK PROFİL ANKETİ
Volatilitenin arttığı, piyasalarda öngörülemeyen risklerin ortaya çıktığı bu dönemlerde BES katılımcıları ne yapmalı? Birikimlerini nasıl korumalı? Portföy dağılımı nasıl olmalı? Bu sorulara cevap aramadan önce katılımcılar öncelikle kendi risk algılarını ölçmeli. Ne kadar risk alabilir? Ne kadarlık bir zarara katlanabilir? Ne kadar getiri kazanmayı hedefliyor? Peki, katılımcı kendi risk algısını nasıl ölçebilir? Bütün bireysel emeklilik şirketleri internet sitelerinde katılımcılara risk profil anketi sunuyorlar. Katılımcının risk profil anketindeki sorulara verdiği cevaplar ile kişinin risk düzeyi belirleniyor. Anket sonucunda katılımcıya kendi risk düzeyine uygun fonlar öneriliyor. Katılımcı bu önerilere uymak zorunda değil. İsterse yine de kendi seçtiği fonlara yatırım yapabilir. Ancak kendini tanımak açısından BES’te birikim yapan tüm katılımcıların önce kendilerine risk profil anketi uygulamaları öneriliyor.
BES YATIRIMLARI
BES yatırımı öncelikle finansal piyasalarda bir yatırımdır, bunu farkında olmak gerekiyor. Seçilen fon türüne göre katkı payları, fonlar üzerinden finansal piyasalarda hisse senedi, tahvil, kira sertifikası, altın, altın sertifikası, mevduat-katılma hesabı, dolar ya da euro cinsinden tahvil veya hisse senetleri, VDMK gibi menkul kıymetlerin alımında kullanılıyor. Katılımcı faizli-faizsiz fon tercihinde bulunabiliyor.
BES katılımcılarının portföylerini piyasalarda oluşan dalgalanmalardan korumak için tek bir reçete bulunmuyor maalesef. Ancak çeşitlendirme ve dengeleme politikası bu dönemlerde çok işe yarayacaktır.
ÇEŞİTLENDİRME
Riski dağıtmak amacıyla BES’teki birikim, değişik varlıklar arasında bölüştürülür. Katılımcının risk alabilme kabiliyetine göre portföyde en az iki varlık çeşidi bulundurulur. Örneğin; hisse fonlar ve sabit getirili varlıkları temsil eden kamu iç borçlanma araçları fonları veya para piyasası fonları ile iki varlığa yatırım yapılan bir portföy oluşturulabilir. Ya da bizim örnek portföylerimizde olduğu gibi üç varlık çeşidiyle bir dağılım oluşturulabilir. Örneğin, hisse senedi fonları, kamu iç borçlanma araçları fonları ve kıymetli madenler fonları bu çeşitlendirmede kullanılabilir. Ben varlıkları, fonları bilmiyorum, anlamıyorum diyen katılımcılar mutlaka risk profil anketi yaptırmalı ve kendi risk grubuna önerilen fonları öğrenmeli. İsteyen katılımcılar ise fon yönetiminde portföy yönetim şirketlerinin etkin olduğu, değişken fonlar ve karma fonlardan tercihte bulunabilir.
DENGELEME
Çeşitlendirme yapılmış bir portföyde zaman zaman bazı varlıklar değer kazanırken, bazı varlıklar değer kaybeder. Böylece portföyün toplam değerinde çok fazla oynamalar, dalgalanmalar oluşmaz. Ancak katılımcılar arada bir portföylerini kontrol ederek, değer kazanan fonlarını satıp, değeri düşen fonları alarak bu varlıkların portföydeki oranını belli seviyelerde tutabilirler. Örneğin %50 hisse senedi %50 kamu borçlanma araçlarından oluşan bir portföy düşünelim. Ocak ortalarında hisse senetlerinin artışıyla portföydeki hisse fonu oranı artmış olacaktır. Portföyü tekrar başlangıç dağılımı olan %50-50 seviyesine getirmek için hisse fonlardan satış, kamu borçlanma araçları fonlarından alış yaparak değeri artan fonlarda kar realizasyonu fırsatı değerlendirilebilir. Hisse senetlerinin aşırı değer kaybettiği bugünlerde ise portföyde değeri azalmış olan hisse fonlardan alış, kamu borçlanma araçları fonlarından satış yapılarak borsalarda olası yukarı yönlü hareketlere hazırlıklı olunabilir.
EMEKLİLİĞİ YAKLAŞAN KATILIMCILAR
Bir yıl içinde emekli olacak katılımcıların portföylerindeki fonları riski düşük para piyasası veya kısa vadeli borçlanma araçları fonlarıyla değiştirmesi daha doğru olacaktır. Tabi ki, bunu bir defada yapması gerekmez. Yılda 6 kez olan fon dağılım değişikliği hakkı kullanılarak kademeli olarak her defasında portföyün %15-%20’sini para piyasası fonlarına veya kısa vadeli borçlanma araçları fonlarına aktarabilir. Bunu yapmaktaki amaç, emeklilik hakkının kullanılacağı dönemde olası dalgalanmalara ve volatiliteye hazırlıklı olmaktır. Böylece tam emeklilik hakkının kullanılacağı günlere denk gelebilecek bir değer düşüşüne yakalanmamak ve portföyde oluşacak kayıpların önüne geçmek mümkün olabilir.