OKS'DE NEFES ALDIRACAK YENİ DÜZENLEMELER

OKS'DE NEFES ALDIRACAK YENİ DÜZENLEMELER

Bireysel emeklilik sistemi bazı uygulama hataları ve bilgilendirme eksikliği gibi sıkıntılar sayılmaz ise, hemen hemen rayına oturdu denilebilir. Ancak ‘Otomatik Katılım’ henüz yeni. Sistemin finansal okuryazarlık seviyesi düşük kesimlerce algılanması ve benimsenmesi için biraz daha zamana ihtiyaç olduğu görülüyor. Bu arada yapılacak yeni düzenlemeler ile katılımcıların sistemden daha çok faydalanmasının önü açılabilir. Hafta sonu Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yard. Sn. Memet Şimşek tam da bu konuya değinerek yeni düzenlemelerin yolda olduğu bilgisini paylaştı. Şimşek, şirketler ile katılımcıların iletişiminin artırılması, sistemin tüm detaylarıyla katılımcılara anlatılması ve katılımcıların daha geniş bir sürede sistemi değerlendirebilmesinin hedeflendiğini ifade etti.

Cayma oranlarının beklenenin çok çok üzerinde olması, zaten hem hükümet tarafında hem de sektör tarafında yeni düzenlemelerin yapılması gerektiğine dair, fikir birliği oluşmasını sağlamıştı. Basına yansıdığı kadarıyla, cayma süresinin iki aydan 6 aya uzatılması, sistemden cayarak çıkanların tekrar giriş için 2 yıllık bekleme süresinin olması, yine sistemden cayanların 1,000,-TL’lik başlangıç devlet katkısı hakkını kaybetmesi, üzerinde çalışılan konu başlıklarının bazıları. Bunların dışında basında yer almasa da fonların getirisi, devlet katkısı hakediş süreleri, işten ayrılmalar ve işveren katkısı gibi konularda da yeni düzenlemeler beklendiğini ifade etmek gerekir.

1,000,-TL başlangıç devlet katkısı *

Mevcut durumda cayma hakkını kullanarak sistemden ayrılanlar 1,000,-TL’lik başlangıç devlet katkısı hakkını kaybediyor. Daha sonra tekrar sisteme katılsa bile bunu hak edemiyor. 1,000,-TL’lik devlet katkısının sisteme giren tüm katılımcılar için kazanılmış hak olarak korunması, çalışanları tekrar sisteme dahil olma konusunda motive edecektir.

Pişman katılımcıların sisteme yeniden girişi* * 

Mevcut uygulamada sistemden cayma hakkını kullanarak ayrılan çalışanların, sisteme yeniden dahil olması için iki yılda bir yoklama yapılması öngörülüyor. Bu sürenin bir yıla çekilmesi konusunda çalışmalar olduğu bilgisi kamuoyuna yansımıştı. Cayma hakkını kullanmaktan dolayı ‘pişman’ olan katılımcıların sisteme yeniden girişi için yoklama süresini beklemesine gerek olmayan bir düzenleme, katılımcıların kendilerini daha rahat hissetmesine neden olacaktır.

Cayma hakkı

Cayma süresinin daha uzun olması katılımcıların sistemi tanıması açısından avantaj sağlayacaktır. Çalışanlar maalesef cayma hakkını, sistemden çıkış için son fırsat olarak algılıyor. Cayma hakkı kullanım tercihinin, çalışanın insiyatifinde olduğu, cayma hakkı süresinden sonra bile, istediği zaman sistemden çıkabileceği iyi anlatılmalı.

Başlangıç fonlarının getirisi

Çalışanların fon getirileriyle ilgili şikayetlerinin giderilmesi gerekir. Türk halkı getiri hesabı için kabaca mevduat faizine bakar. Çalışanlara sisteme girişte sunulan başlangıç fonlarında, getirilerin en azından mevduat veya katılma hesabı getirisine eşitlenmesi, fonların getirilerinden memnuniyeti artıracaktır.

Devlet katkısı hak ediş süreleri

Otomatik Katılım kapsamında çalışanlar, sistemde 3 yılı tamamlayana kadar hiçbir devlet katkısını hak edemiyor. Bu durumda kısa süreli geçici işlerde veya mevsimlik işlerde çalışanlar için sisteme katılmanın hiçbir cazibesi kalmıyor. Hak ediş süreleri yeniden düzenlenerek devlet katkılarının cazip hale gelmesi sağlanabilir. Ya da sisteme girenlerin başlangıç tarihinden kaynaklanan haklarının korunacağı bir düzenleme yapılmalıdır.

İşten ayrılanlar***

‘Otomatik Katılım’da katılımcıların en çok sordukları soru, işten ayrılma durumunda, yeni iş bulunamazsa ne olacağıdır. Mevcut düzenleme, katılımcının işten ayrılması halinde yeni iş bulamasa bile dışarıdan katkı payı ödeyebilmesine olanak veriyor. Böylece çalışanın başlangıç tarihinden kaynaklanan hakları ile 1,000,-TL başlangıç katkı payı hakkı korunuyor. Ancak mevsimlik işçiler, tarım işçileri veya taşeron işçiler gibi pek çok alanda çalışan hareketliliği çok fazla. Bu alanlarda çalışanların işten ayrılması ve dışarıdan katkı payı ödeyememesi durumunda ‘otomatik katılım’ sözleşmeleri sonlandırılıyor. Bu durumda çalışan başlangıç tarihinden kaynaklanan haklarını kaybediyor. Çalışan hak ediş sürelerini tamamlamadığı için %25 devlet katkılarını alamıyor. Mevcut düzenlemede 1,000.-TL’lik başlangıç devlet katkısı hakkını da kaybetmiş oluyor. Otomatik Katılımda çalışanların işten ayrılsa bile başlangıç tarihinden kaynaklanan haklarının korunacağı ve yeni bir işe başladıklarında, haklarının kaldığı yerden devam etmesini sağlayacak düzenlemeler, sistemden çıkışları azaltacaktır.

İşveren katkısı

BES’in yurtdışı uygulamalarında işveren katkısının da olduğu görülüyor. Devlet katkısının yanında işverenin küçük miktarlarda da olsa, katkısının olması, çalışan açısından motive edici oluyor. İşveren katkısının da olduğu bir modelde, çalışanın sisteme katılmadığında kaçırdığı fırsatlar, sistem dışı kalmakla elde ettiklerinden daha büyük olacaktır.

* Çalışan başlangıç döneminde sistemden ayrılmış ve hesabına 1,000 liralık başlangıç devlet katkısı yansıtılmamış ise, yeniden sisteme girdiğinde tekrar başlangıç devlet katkısına hak kazanıyor.

**Sistemden ayrılan çalışanlar eğer tekrar sisteme dahil bir işyerinde çalışır ve sisteme dönmek isterler ise kendi istekleriyle sisteme dahil edilebiliyorlar.

***İşlerinden ayrılan çalışanların sistemdeki birikimleri askıda kalarak değerlenmeye devam ediyor. İsterse çalışan dışarıdan da brüt asgari ücretin %3’ü oranında katkı payı ödeyebilir.

DÖNÜŞEN SOSYAL GÜVENLİK

DÖNÜŞEN SOSYAL GÜVENLİK

FONLARDA YENİ DÖNEM

FONLARDA YENİ DÖNEM