BULUTLU HAVALARDA BES PORTFÖYÜ

BULUTLU HAVALARDA BES PORTFÖYÜ

Para ve sermaye piyasalarına yatırım yapmak zaten riskli. Ancak bütün risklerin üzerine bir de yakın komşularımızın savaşı eklendi. Savaşın getirdiği riskler, bir anda piyasaların üzerini kara bir bulut gibi kapladı. Piyasaların görüş alanı daraldı. Aslında 2020 yılında covid ile başlayan süreçte, hem volatilite arttı hem de dalga boyları uzadı. Bırakın bir ay, bir yıl sonrasını öngörebilmek, bir saat sonrasını bile tahmin etmek güçleşti. Peki, bireysel emeklilik katılımcıları böylesi bulutlu havalarda yatırımlarını nasıl yönetmeli?

Bireysel emeklilik katılımcıları piyasa dalgalanmalarına karşı nisbeten daha dayanıklı ve sabırlı. Bu sabrın bir kısmı bilgisizlikten, ne yapacağını bilememekten ileri geliyor. Katılımcıların yaklaşık yüzde 80’i bu gruba giriyor.  Katılımcıların bir kısmı da piyasadaki trendleri takip ediyor, fonlarını piyasadaki dalgalanmalara uygun pozisyon alarak yönetiyor. Aslında doğru bir portföy yapısıyla bireysel emeklilikte çok sık fon dağılım değişikliği yapmaya da gerek yok. Yeter ki, katılımcının riskine uygun bir portföy belirlensin. Yaş, cinsiyet, gelir, harcamalar, borçlar, evli/çocuk sahibi olup olmamak vb. katılımcının risk alma kabiliyetini belirleyen etmenlerden. Bu riskleri içeren bir portföy yapısı uzun yıllar katılımcıyı piyasaya karşı koruyabilir. Katılımcıya bu hayat yolculuğunda birikimlerini yönetmek üzere, avukat gibi, emlakçı gibi, doktor gibi bağımsız finansal danışmaların eşlik etmesi çok daha doğru olacaktır. Ancak sermaye piyasalarımızda bağımsız finansal danışmanlık kurumu bulunmadığı için katılımcılar biraz el yordamıyla, biraz deneme-yanılma ile finansal yolculuklarını sürdürüyor.

Bu belirsiz dönemde sadece yaş gruplarını baz alarak, BES birikimlerini nasıl değerlendirebileceğine dair yol göstermeye çalışalım:  

SİSTEME YENİ GİREN GENÇLER

Bu belirsiz dönemde en şanslı olanlar 25 yaş altındakiler. Hem aileleri onlar için biriktiriyor, hem değer kayıpları onları rahatsız edecek boyutlarda değil, hem de değer kayıplarını telafi etmek için önlerinde çok uzun bir zaman bulunuyor. 25 yaş altındakiler için piyasaların dalgalanması, volatilite, düşüşler yeni alım yapmak için çok güzel fırsatlar sağlayacağından buradaki bakış açısı, kumbaraya atar gibi biriktirmek olmalı. Elbet, piyasalar yeniden kendi işleyişine dönecek ve o zaman, kumbarasında birikimi olanlar kazanacak.

ÇALIŞIP BİRİKTİRENLER

25 yaş sonrası iş hayatına katılan gençler için 45-50 yaşlarına kadar devam edebilecek bir birikim dönemi söz konusu. Bu gruptakiler sisteme ilk defa girmişse ve 56 yaşına kadar sistemden çıkmayacak ise, ilk 20 yıllık dönemde riskli yatırım araçlarını biriktirebilirler, tabi ki bu dönemdeki evlilik, ev alma, çocuk sahibi olma vb. durumları değerlendirerek. Böylece 20 yıllık dönemde bir taraftan biriktirip, bir taraftan da birikimlerinin büyüdüğünü izleyebilirler.

EMEKLİLİĞİNİN SON 10 YILINA GİRENLER

Peki, 45 yaşlarında sisteme girenler ne yapsın? Ya da daha önce sisteme girmiş ama artık emekliliğine 10-11 yıl kalmış olanlara ne denilebilir? Bu yatırımcılar da gençler gibi riskli varlıklara mı yatırsın birikiminin tamamını? Aynı gönül rahatlığıyla 45 yaş üstündekilere de riskli varlıkları önermek zor, maalesef. Çünkü piyasaların içinde bulunduğu bu aşırı dalgalı dönem oldukça uzun sürebilir ve katılımcının emeklilik yaşı geldiğinde yeterli bir birikim oluşmayabilir. Bu nedenle 45 yaş üstü katılımcıların daha dengeli ve çeşitlendirilmiş bir portföye ihtiyaçları bulunuyor. 45 yaşından 56 yaşına kadar olan dönemde her yıl yüzde 10 azalan riskli varlıklar, emeklilik dönemine ulaştığında katılımcıyı piyasa dalgalanmalarından koruyacaktır.

EMEKLİLİĞİNİN SON YILLARINDA YATIRIM

Peki, 54-55 yaşına gelip de, emekliliği için geriye sayanlar ne yapmalı? Portföyüne hangi yatırım araçlarını almalı?  2013 yılında başlayan devlet katkısı uygulaması, sisteme yılda bir milyon civarında katılımcının girmesini sağlamıştı. Önümüzdeki yıl bu katılımcılar sistemde 10 yılını dolduracak ve bunlardan 56 yaşını tamamlamış olanlar devlet katkılarının tamamını hak edebilecek. Bu katılımcılara yatırımları konusunda bir şey söylemeden önce şu soruyu sormalıyız, sisteme katkı payı ödemeye devam edilecek mi, yoksa emeklilik hakkı kullanılarak sistemdeki birikimler ve devlet katkıları çekilecek mi? Emeklilik kriterlerini sağlasa bile, emekli olmayarak sistemde kalmaya devam edecek olanlar bir miktar daha riskli yatırımları taşımaya devam edebilirler. Ancak 10 yıl ve 56 yaş şartlarını gerçekleştirerek, birikimlerini almayı bekleyenler portföylerindeki riskli varlıkları bu yıl kademe kademe azaltarak 2023’e düşük riskli varlıklarla girebilir. 

Peki, katılımcılar fonlarının riskli olup-olmadığını nasıl anlayacak? SPK tarafından yayınlanan ‘Emeklilik Yatırım Fonlarına İlişkin Rehber’e göre fonlar 1’den 7’e kadar risk değeri alabiliyor. En riskli fonların risk değeri 5-7 aralığında iken, riski en düşük fonlar, risk değeri 1-2 olanlar. 3-4 ve 5 risk değerli fonlar orta riskli denilebilecek fon grupları. Fon bazında daha detaylı bilgiye www.kap.org.tr adresinden ulaşılabilir.

BANKADA, SİGORTADA, BES’TE UNUTULAN PARALAR

BANKADA, SİGORTADA, BES’TE UNUTULAN PARALAR

FONLARINIZI DEĞİŞTİRMEK KORKUTUYORSA…

FONLARINIZI DEĞİŞTİRMEK KORKUTUYORSA…