BES’TE YALNIZ DEĞİLSİNİZ

BES’TE YALNIZ DEĞİLSİNİZ

Emeklilik Gözetim Merkezi’nde geçen yıl BES fonlarının başarı kriterlerini belirleyen ve fonların getirilerini yakından takip eden bir sistem oluşturuldu. Sistemin ilk sonuçları bu yıl Emeklilik Gözetim Merkezi’nin internet sistesinde açıklandı. Hem bu takip sistemini hem de bireysel emeklilik konusunda yapılmakta olan çalışmaları konuşmak için Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu Başkan Yardımcısı ve Emeklilik Gözetim Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Uluç İçöz’ü sayfalarımıza konuk ettik.

1-Uluç Bey, bize biraz kendinizden bahseder misiniz?

01.07.1974 tarihinde Ankara’da dünyaya geldim. Meslek hayatıma 1996 yılında Ziraat Bankası Bankacılık okulunda başladım. 1997 yılında Hazine Uzman Yardımcısı olarak Müsteşarlık’ta göreve başladım. 2001-2003 yılları arasında ABD’de Georgia State Üniversitesinde, Risk Yönetimi ve Sigortacılık Bölümünde Yüksek Lisansımı tamamladım. 2019 yılına kadar Hazine Müsteşarlığındaki kariyerim boyunca birçok AB ve Dünya Bankası projeleri, OECD Özel Emeklilik Çalışma Grubu İcra Komitesi üyeliği, IOPS (Uluslararası Özel Emeklilik Düzenleyici ve Denetleyici Kuruluşları Birliği) Yönetim Kurulu üyeliği, Emeklilik Gözetim Merkezi Yönetim Kurulu üyeliği gibi  çok çeşitli ve keyifli çalışma ve görevlerim oldu. 2019-2020 arasında Sağlık Bakanlığımızın ilgili kuruluşu olan Uluslararası Sağlık Hizmetleri A.Ş.’de Dış İlişkiler, Dış Ticaret ve Sigortacılık konularından sorumlu Direktör olarak görev yaptım. 2020 yılı Ekim ayı itibarıyla da Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nda Başkan Yardımcısı olarak göreve başladım.  

2- Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SEDDK) Mayıs ayında kuruldu. Özellikle bireysel emeklilik konusunda SEDDK’nın faaliyetleri ve hedefleri konusunda bilgi verebilir misiniz?

SEDDK’nın kurulması bildiğiniz gibi uzun yıllardır arzu edilen bir proje idi. Bu çerçevede, sigortacılık ve özel emekliliğe dair ister kamu, ister özel sektör olsun tüm paydaşlarımızın SEDDK’dan beklentileri oldukça yüksek. SEDDK olarak yaptığımız tüm çalışmalarda olduğu gibi, bireysel emeklilik konusunda yaptığımız çalışmalar da üç adet ana eksen etrafında şekilleniyor.

-        katılımcılarının hak ve menfaatlerinin korunması

-        piyasa disiplinin sağlanması

-        ülkemiz ekonomisi için katma değer üretilmesi

Bu ana eksenler etrafında, hayalimiz ve hedefimiz; BES’in, katılımcılara hayatları boyunca yaşayacakları değişik koşullar ve evrelerde (eğitim, evlilik, ilk konut edinimi, sağlık ihtiyaçları vb.) destek olabilecek, onların hayat kalitesine önemli oranda değer katacak bir yapıda hizmet veren bütünleşik bir yapıya dönüştürülmesi.  

Bunu gerçekleştirirken, bir taraftan da bu hizmetleri verecek emeklilik şirketlerimiz ve aracılarımızın güçlü bir mali ve teknik altyapıya kavuşturulması, gerçekleştirdiğimiz çalışmaların ülkemizin yurt içi tasarruflarına ve yatırımcılara yeni finansman olanakları sunması noktasında önemli bir rol üstlenmesi üzerinde ısrarla durduğumuz konuların başında gelmekte.

OECD ülkelerine baktığımızda, özel emeklilik sistemindeki fon büyüklüğünün ortalamada ülke GSYH’lerinin %90’ları dolayında olduğunu görmekteyiz. Ülkemiz için bu oranın %3’lerde olduğunu dikkate aldığımızda, gidilecek daha çok uzun bir yolumuzun, ama aynı zamanda da bu yönde yapılabilecek çok fazla atılımın olduğunu açık bir şekilde görmemiz mümkündür.  

3-Halihazırda, bireysel emeklilik sisteminin geliştirilmesi konusunda arayışlar, çalışmalar var mı? Nelerdir? 

SEDDK olarak, şu anda ülkemizin ihtiyacı olan iki önemli husus olduğunu değerlendiriyoruz. Bunlardan bir tanesi, yurt içi tasarruf seviyesinin artırılması, diğeri ise yaşlanmakta olan nüfusumuzun getireceği sosyal güvenlik yükleri. BES’te yapılacak her reformun bu iki ihtiyaca cevap verecek şekilde şekillendirilmesinin önemli olduğunu düşünüyoruz.

Bu çerçevede, BES’in tabana yayılması ve sisteme sadakatin sağlanması, bu suretle de BES’in yurt içi tasarrufların artırılması noktasında etkin bir araç olarak kullanılması noktasında;              

- BES’in diğer sigorta ve tasarruf ürünleriyle entegre bir şekilde sunulabilmesi,

- BES’e 18 yaş altı kişilerin sisteme girmesinin önündeki engellerin kaldırılması,

 noktasında çalışmalarımız ön sıralarda bulunmakta.

Aynı doğrultuda, gündemimizdeki başka bir konu ise üyelerine emeklilik hizmeti sunan Vakıf, Sandık vb. kuruluşlardan bireysel emeklilik sistemine aktarım imkanının geçmişte olduğu gibi yeniden getirilmesi.

Diğer taraftan, yaşlanan nüfus ve bunun sosyal emeklilik sistemine getireceği yükler noktasında, bugünden bir planlama yapılmasının önem arz ettiğini düşünüyoruz. Zira, nüfus projeksiyonlarımıza bakıldığında, halihazırda %9 civarında olan 65 yaş üstü nüfusumuzun toplam nüfusa oranının,  2023'te %10,2’ye, 2040'da %16,3’e, 2060'ta %22,6’ya ve 2080'de %25,6’ya yükseleceği öngörülmektedir.

Bu konuyla ilgili olarak, devlet, özel sektör ve katılımcılar arasında, bu durumun çözümünü optimal şekilde sağlayacak bir modelin kurulmasının önemli olduğunu düşünüyoruz. Buna yönelik de ayrıca çalışmalarımız mevcut. Elbette, bu çalışmaların Hazine ve Maliye Bakanlığı, SGK, SPK, Türkiye Sigorta Birliği gibi paydaşlarımızla koordineli şekilde yürütülmesi hususu kritik öneme sahip. 

4-Emeklilik Gözetim Merkezinde ‘Fon Performans Değerlendirme Sistemi’ oluşturdu. sistemi kısaca anlatabilir misiniz? Böyle bir sistemin oluşturulmasına neden ihtiyaç duyuldu?

Bildiğiniz gibi, bireysel emeklilik sisteminde fonlar uzman portföy yönetim şirketleri tarafından yönetiliyor. Bununla birlikte, katılımcılar, birikimlerini hangi fonda yatırıma yönlendireceklerini kendileri seçmektedir. Bu çerçevede, portföy yönetiminin performansının katılımcılara şeffaf bir şekilde aktarılması, katılımcıların seçimlerini doğru bir şekilde yapabilmesi noktasında kritik önem arz etmekte.

Bunun yanında, gerekli teknik alt yapı yatırımını yaparak kendisine emanet edilen portföyü başarılı bir şekilde yöneten portföy yöneticileri ile portföyünü görece başarılı yönetemeyen portföy yöneticilerinin ayrıştırılarak şeffaf bir biçimde ortaya konulmasını, sistemde getirileri yukarıya taşıyacak ve topyekün katılımcılar için katma değeri önemli ölçüde artıracak bir unsur olarak görüyoruz. Burada, yalnızca bir yıllık değil, üç yıllık performansın değerlendirilmesinin hakkaniyetli olduğunu düşünmekteyiz.

5-‘Fon Performans Değerlendirme Sistemi’nin ilk sonuçları EGM’nin sitesinde açıklandı. Bundan sonraki süreç nasıl işleyecek? Bu sistemin katılımcılara faydası ne olacak? 

Fon Performans Değerlendirme Sisteminin ilk sonuçlarına baktığımızda, 2020 yılında ortalama BES getirisinin %26,44 ile enflasyonun yaklaşık %10 üzerinde gerçekleştiği görülmektedir. Dolayısıyla, BES fonlarının katılımcılar için nasıl bir katma değer üretebileceğinin görülmesi bakımından 2020 yılı çok çarpıcı bir yıl oldu.

Bundan sonraki süreçte, ilgili mevzuat uyarınca 3 yıllık performanslar dikkate alınarak portföy yönetimi konusunda ödül ve cezaların uygulanması söz konusu olacak. Buna göre, 3 yıllık süre içinde iki defa ilgili kıyas grubuna ait performans kriterinin altında kalan fonlar için portföy yönetim şirketinin değiştirilmesi, kıyas grubuna ilişkin olarak belirtlenmiş üst eşiği geçen portföy yönetim şirketleri için de performans ödülü verilmesi söz konusu olacaktır.  

Bu sistem sayesinde, katılımcılar, kendi seçtikleri fonların performansları ile sektörde sunulan tüm fonların getirileri arasında kıyaslamalar yapabilecekler ve buna göre yatırım kararlarını daha sağlıklı bilgilere göre verebileceklerdir.

6-Son söz olarak söylemek istediklerinizi alabilir miyiz? 

Fon performanslarının değerlendirilmesinde en az 3 yıllık vadede değerlendirme yapılması, kısa vadeli dalgalanmalardan doğabilecek yanlış algıların, dolayısıyla da yanlış tercihlerin önüne geçilmesi yönünden önem taşımaktadır. Diğer yandan, kendilerinin fon seçimi konusunda yeterli bilgiye sahip olmadığını düşünen ve bu fonksiyonu portföy yönetim şirketine delege etmek isteyen katılımcıların, herhangi bir ek bedel ödemeksizin, fon seçim haklarını, konusunda uzman portföy yönetim şirketlerine devredebiliyor olmasıdır.

*Para Dergisi’nin 21-27 Şubat 2021 tarihli sayısında yayınlanmıştır.

DOW’A GÖRE PİYASANIN NERESİNDEYİZ?

DOW’A GÖRE PİYASANIN NERESİNDEYİZ?

SAĞLIK VARSA HAYAT VAR.

SAĞLIK VARSA HAYAT VAR.