YATIRIMCILARA BİR İYİ, BİR KÖTÜ HABER
Borsa tarihinde ‘çılgınlık’ olarak nitelenebilecek pek çok dönem var. Ancak, belki de ilk defa sektörler arasında bu kadar ayrışma yaşandı. Yabancıların portföylerinde bulunan, bankacılık sektörü hisseleri başta olmak üzere pek çok hisse yerinde sayarken, adı sanı duyulmamış, sermayesi küçük yani piyasada hisse senedi adedi düşük olan şirketlerin, hisse senetlerinin fiyatı uçtu. Hatta bir şeker şirketinin piyasa değeri borsanın en büyüklerini solladı. Diyeceksiniz ki, burası piyasa; arz ve talep karşılaşır, talep arzın çok üstündeyse fiyatlar da yükselir. Tamam da bu kadar da olmaz ki…Hisse senetlerinin değerinin ne olabileceğine dair hiçbir fikri olmayanların, bu piyasalarda yatırımcı olmaya çalıştığını gösteriyor, bu bize.
KURTLARLA DANS
Piyasada bir işlem gerçekleşiyorsa bir alıcı ve bir satıcı vardır. Yatırımcı sadece kendi yaptığı işlemi görür, bilir. Karşıdaki yatırımcının alma veya satma motivasyonunu, nedenini bilmez. Aynı anda işlem yapanlardan satıcı, fiyatın artık daha fazla yükselmeyeceğini düşünerek satar; alıcı ise fiyatın yükseleceğini düşünerek alır. Bunlardan birisi zaman içerisinde haklı çıkar. Ancak bulunduğumuz küresel dünyada, karşınızdaki milyarlarca dolarlık portföyleri yönetenler olabilir. Uluslararası fon yöneticileri her türlü bilgi ve analiz yeteneğine birinci elden sahip iken, yapay zekalarla, algoritmalarla işlem yapıyorken, bunların karşısında medyaya yansıyan haberler ile piyasalara yatırım yapmak, artık modası geçmiş bir yaklaşım.
İYİ HABER
Piyasaların bu kadar volatil olduğu, gürültülerin birbirine karıştığı bir ortamda iyi haberle söze başlayalım. İyi haber şu ki, dolar bazında tarihi dip seviyelere doğru yol alıyor piyasa. 2013 yılında 500 seviyelerinden başlayan uzun vadeli düşüş trendinin sonlarına yaklaşıyoruz. Temmuzda dolar bazında 208’lere yapılan atağın ardından düşüşe başlayan piyasada, Mart 2020’deki 130’lar seviyesine yaklaştıkça, alımlar güçlenebilir. BİST 100 dipte biraz güç topladıktan sonra yukarı yönlü bir harekete başlayabilir. Bunun anlamı belki bir-iki yıl dayanma potansiyeli olan katılımcılar bu piyasalarda getiri sağlama olanağına kavuşabilirler..
KÖTÜ HABER
Kötü haber şu ki; dolar bazında BİST 100’deki 130 seviyelerinde bu yılın başlarında test edilen destek seviyesi çalışmayabilir ve dolar bazında 100 seviyelerine doğru bir gerileme söz konusu olabilir. Bu durumda da hem portföyler daha fazla değer kaybeder, hem de diplerden yeni alım yapabilecek kaynaklar tüketilmiş olur, düşüşün zamanı uzar, yatırımcılar bu zaman süresince dayanma gücünü kaybedebilir.
Aslına bakılırsa hiç kimse piyasanın ne yöne gideceğini bilmez, bilemez. Ancak olasılıklar üzerinden risk alınır. Dolayısıyla oldukça oynak bir zeminde hareket eden piyasalarda, alınacak riskin ölçüsü iyi hesap edilmelidir. Zaten piyasanın kendisi aşırı riskli iken, bir de yatırımcıların aşırı risk alması (elindeki paranın tamamını borsaya yatırmak, evini-arabasını satarak borsaya gelmek, kredi kullanarak hisse senedi yatırımı yapmak vb) piyasanın döneceği iyi zamanları bekleyememesine, elindeki varlıkları zararına satmasına neden olur. Ondan sonra da ‘ben sattım borsa çıktı’ sözleri dolaşır ortalıkta.
HAYDAR ACUN/MARMARA CAPİTAL PORTFÖY YÖNETİM KURULU BAŞKANI
Hisse de olan yatırımcılar, arkalarına yaslanıp sabırla fırtınanın geçmesini beklemeli.
Borsada Temmuz sonunda başlayan çalkantı, bir çok yatırımcıda karamsarlığa yol açmış durumda. Halbuki tersi olmalı. Hisseler ucuzladıkça yatırımcının iştahı kabarmalı. Devamlı yukarı giden bir piyasada yatırımcı olmak kolay. Zor olan, piyasa moral bozucu şekilde, arka arkaya düştüğünde sakin kalabilmek. Piyasanın bugünleri aslında bir turnusol görevi görmekte: Kimler borsada yatırımcı olabilir/kimler olamaz. Sabırlı olmak, sakin kalmak, piyasa çoğunluğunun bağırtısına ve paniğine kulak tıkamak herkesin yapabileceği bir iş değil. Kimi yatırımcıların 1 kuruş bile kaybetmeye toleransları yokken, borsada yatırımcı olmaya çalışmaları faydasız. Bir geminin açık denizde yol alırken hiç sallanmaması, büyük dalgalara, rüzgara, fırtınaya denk gelmemesi mümkün olabilir mi? Peki, ringe çıkmış bir boksörün hiç yumruk yemeden maç kazanabileceğini zannetmesi? İşte borsa da böyle bir yer, inişlerle, çıkışlarla, akla hayale gelmeyecek risklerle dolu. Yatırımcıların anlaması gereken en önemli nokta, borsanın binlerce katılımcının aynı anda, birbirinden çok farklı düşüncelerle, beklentilerle, korkularla, veya açgözlülükle, doğru veya yanlış bilgiyle alım satım yaptığı bir “pazar” olduğu. Bu pazarın da temelde bir mahalle pazarından (elektronik versiyon olarak) farksız olduğu. Yatırım yaparak çok hızlı zengin olamazsınız, uzun vadede “yavaş” zengin olabilirsiniz. Ama her gün al-sat yaparak, özellikle “fiyat ile değeri” anlamadan, bir hisse sadece “artacak” diye alıp, daha “düşecek” diye satarak, kredili ve kaldıraçlı işlem yaparak, çok hızlı fakirleşeceğinizi garanti edebilirim.