BİREYSEL EMEKLİLİK DOLARİZE Mİ OLUYOR?
Bilindiği gibi ülkemizde bankacılık sektöründeki mevduatların yarısından fazlası döviz cinsinden tutuluyor. Hane halkları çok uzun yıllar maruz kaldığı enflasyona karşı, varlıklarını döviz veya altın yatırımıyla korumaya çalışıyor. Günlük giderler dışındaki fiyatlamaları döviz cinsinden gerçekleştirerek hem mevcut varlıkları koruyor, hem de gelecekteki gelirlerin enflasyon oranında artmasını garantiye almaya uğraşıyor. Bu nedenle bizim gibi ekonomilerde çift para kullanımı çok yaygın. Ulusal para giderek dövizle yer değiştiriyor. Bunu en rahat şekliyle bankacılık sistemindeki varlıklarda görüyoruz.
ENFLASYONDAN KORUNMA
Bireysel emeklilik sisteminin bizim ülkemizde, diğer ülkelere nazaran daha geç uygulanmasının sebeplerinden biri de yüksek enflasyon. 1990’lı yıllarda başlayan bireysel emeklilik tartışmaları, çalışmaları o dönemin yüksek enflasyon ortamında ilgi görmedi. Enflasyonun kontrol altına alındığı 2000’li yılların başında uygulanmaya başlayan bireysel emeklilik sisteminde, katılımcıların en büyük korkusu enflasyon altı getiriler. Bu korku yavaş yavaş bireysel emeklilik sistemindeki birikimlerin de dolarizasyonuna neden oluyor ve altın ve dövize dayalı varlıklara yatırım yapan fonlara talep giderek artıyor.
EN BÜYÜK FON GRUBU ALTIN FONLARI
Altın, piyasadaki değer artışının dışında getirisi olmayan bir varlık. Faizi yok, temettüsü yok. Fakat ülkemizde halkın elindeki altın varlığını sisteme çekmek için çıkarılan altına dayalı sertifikalar mevcut. Bunlar yıllık yüzde 2 civarında bir getiri sağlıyor. Ayrıca bazı bankalar da gram altın hesaplarına benzer bir getiri vadediyorlar.
BES’te altın yatırımı neden cazip, diye bakıldığında birinci neden, altının uluslararası piyasalarda 2000’li yılların başlarından beri devam eden yükselen trend içinde olması denilebilir. 300 ons/dolarlardan başlayan trend, 2020’de 2070 ons/dolar seviyesine dek sürdü. Halihazırda bir düzeltme sürecinde olan altın piyasasında, yukarı yönlü beklentiler devam ediyor. Bu da uzun vadeli bir tasarruf olanağı sunan, bireysel emeklilik sistemine uygun bir yatırım aracı haline taşıyor altını.
İkinci olarak bireysel emeklilik sisteminde katkı paylarının karşılığında alınan %30* devlet katkısı bir anda dışarıda getirisi olmayan altın yatırımını sistem içinde yapmayı cazip hale getiriyor. Dışarıda pek bir getirisi olmayan altın yatırımına, peşin peşin %30* devlet katkısı veriliyor bireysel emeklilik sisteminde.
Üçüncü olarak ise faiz hassasiyeti olan katılımcılar tercihlerini altın fonlarından yana kullanıyor. 17 Aralık Kasım 2021 itibariyle sistemde toplam 69 milyar liraya ulaşan kıymetli madenler yatırım fonlarının 42 milyar liralık kısmı altın katılım fonlarından oluşuyor. (Bazı BES şirketleri altın katılım fonlarını faizli emeklilik planlarında da sunuyor.)
DÖVİZE DAYALI VARLIKLAR
Bireysel emeklilik sisteminde kamu dış borçlanma araçları fonları ve bazı değişken fonlar yoluyla, dövize dayalı varlıklara yatırım yapmak mümkün. (OKS’deki hiçbir fon dövize dayalı varlıklara yatırım yapamadığı gibi, Gönüllü BES tarafında da devlet katkısı fonları ve standart fonlar dövize dayalı varlıklara yatırım yapamıyor.) Sistemde altın dışında dövize dayalı getiri sağlayan yatırım araçları şunlar:
-Kamu-Özel Sektör Dövize Dayalı Borçlanma Araçları: Kamu tarafından iç piyasada veya dış piyasalarda ihraç edilen ve adına Eurobond denilen yatırım araçları Kamu Dış Borçlanma Araçları Fonlarının ana varlık grubunu oluşturuyor. Sistemdeki fonların içeriğinde yaklaşık 42 milyar liralık kamu dış borçlanma aracı bulunurken, 197 milyon liralık da döviz cinsinden kamu iç borçlanma aracı yer alıyor. Özel sektör dış borçlanma araçlarının toplamı ise 4 milyara yaklaşıyor.
-Yabancı Menkul Kıymetler: Sistemin toplamında yaklaşık 9,6 milyarlık yabancı kamu-özel sektör borçlanma araçları ile yabancı hisse senedi ve yabancı borsa yatırım fonu yer alıyor.
-Vadeli Mevduat ve Katılma Hesapları: Sistemde yaklaşık 2,4 milyar liraya ulaşan döviz ve altın cinsinden vadeli mevduat ve katılma hesabı mevcut.
GELİNEN NOKTA
Bireysel emeklilik sisteminde 264 milyar liraya ulaşan birikimin yaklaşık 130 milyar liralık kısmının değeri döviz cinsinden hesaplanıyor. Bu da sistemin yaklaşık %49’u demek. Sistemde dövizli varlıkların ağırlığının artması bir taraftan sisteme katılanları enflasyondan koruyor ve sistemin büyümesine, gelişmesine katkı sağlıyor. Diğer taraftan ise burada biriken dövize dayalı varlıkların oranının yükselmesi, özellikle altının oranının artması, ekonomide kaynakların verimsiz alanlara kaymasına neden oluyor. Genel ekonomi açısından bireysel emeklilik sisteminden beklenen piyasaları geliştirme, derinleştirme işlevi yerine getirilemiyor.
Peki, çare ne, diyeceksiniz. Benim bulunduğum taraftan görebildiğim, algılayabildiğim tek çare enflasyonun kontrol altına alınması. Hane halklarının yatırım davranışını oluşturan enflasyondan nasıl korunayım sorusunun, gündemden çıkarılması. Sizlerin bu konuda öneriniz var mı, nelerdir?
*Para Dergisi’nin 14-20 Kasım 2021 tarihli sayısında yayınlanmıştır. Çalışmadaki ve tablodaki veriler 17 Aralık 2021 itibariyle güncellenmiştir.
*22 Ocak 2022 Cumartesi ve 31727 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 4632 sayılı Bireysel Emeklilik Kanunu’nda yapılan değişiklik ile devlet katkısı %25’ten %30 çıkarıldı.